Türkiye’de bal arıları ve bazı yabani bal arılarında ölümlere neden olan hastalıkların ve toksikolojik etkenlerin araştırılması.


Bozdeveci A. (Araştırmacı), Akpınar R., Alpay karaoğlu Ş., Sevim E., Sevim A.

  • Proje Türü: TAGEM Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü Projesi
  • Proje Grubu: Fen ve Mühendislik
  • Başlangıç Tarihi: Ocak 2018
  • Bitiş Tarihi: Haziran 2022

Özet

Canlılığın devamı için oldukça önemli olan arılar gerek bal verimi gerekse polinasyonda önemli bir rol oynamaktadırlar. Arıcılıktaki en önemli problemlerin başında arı hastalıkları ve zararlıları ile pestist kalıntıları gelmektedir. Hastalıklar ile mücadelede öncelikle durum tespit edilmeli, daha sonra uygun korunma ve mücadele yöntemlerine geçilmelidir.

Bu amaçla hazırlanan ulusal proje kapsamında, Türkiye'de bulunan 8 Veteriner Kontrol Enstitü Müdürlüğüne bağlı 40 ilde 400 arılıktan örnek alınmıştır. Yapılan analizler sonucunda; Amerikan Yavru Çürüklüğü 2018’de 108, 2019’da 137 toplamda 245 kovanda, Avrupa Yavru Çürüklüğünün esas etkeni olan Melissococcus plutonius hiçbir kovanda izole edilemedi. Ancak Avrupa Yavru Çürüklüğünün sekonder etkenleri arasında yer alan Enterococcus faecalis 2018’de 24, 2019’da 10 toplamda 34 kovanda, Paenibacillus alvei izolasyonu 2018’de 3, 2019 da 4 toplamda 7 kovanda, Enterik bakteriler toplamda larvada 188, erginde 120 kovanda, Paenibacillus spp.’ler larvada 132, erginde 165 kovanda tespit edilmiştir. Kireç Hastalığı toplam 26 kovanda, Varroa 2018’de 306, 2019 yılında 240 kovanda, Nosema 2018’de 273, 2019’da 211 kovanda, Trakea Akarı 2018’de 3, 2019’da 4 toplamda 7 kovanda, Büyük Bal Mumu Güvesi 2018’de 3, 2019’da 10 olmak üzere toplamda 13 kovanda pozitif olarak tespit edilmiştir. Braula coeca, Küçük Bal mumu Güvesi ve ihbari mecburi hastalıklardan olan Küçük Kovan Böceği ve Tropilaelaps spp. ise incelenen hiçbir kovanda tespit edilmemiştir. Akut Arı Felci Virüsü toplamda larvada 43, erginde 35, Siyah Kraliçe Hücre Virüsü toplamda larvada 531, erginde 732 kovanda, Kronik Arı Felci Virüsü toplamda larvada 30, erginde 8 kovanda, Deforme Kanat Virüsü toplamda larvada 474, erginde 544 kovanda, Kaşmir Arı Virüsü; toplamda larvada 8, erginde 26 kovanda, Torba Çürüklüğü Virüsü toplamda larvada 369, erginde 401 kovanda, İsrail Akut Arı Felci Virüsü toplamda larvada 59, erginde 29 kovanda pozitif bulunmuştur. Toksikolojik olarak proje kapsamında; 2018 yılında 600 adet kovandan seçilen 218 adet ergin sağlıklı bal arı numuneleri ve 109 adet petek numuneleri LC-MS/MS cihazında QuEChERS (Quick, Easy, Cheap, Effective, Rugged, Safe) yöntemi ile 69 etkin madde analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda 218 adet ergin arı örneğinin 66 âdeti, 109 adet peteğe ait örneğin 39 âdeti pozitif olarak değerlendirilmiştir. 2019 yılında toplanan 600 kovandan seçilen 201 kovana ait ergin sağlıklı bal arıları numuneleri LC-MS/MS cihazında QuEChERS (Quick, Easy, Cheap, Effective, Rugged, Safe) yöntemi ile 196 etkin madde analizi yapılmıştır. Yapılan analizler sonucunda incelenen sağlıklı ergin arılarda pestisit tespit edilememiştir. Ayrıca proje kapsamında polinasyonda kullanılan bombuslarda, 89 adedi ilkbaharda, 83 adedi ise sonbaharda olmak üzere 172 adet bombus arı numuneleri toplanmıştır. Yapılan analizler sonucunda Nosema bombi, Crithidia bombi, Apicyctis bombi, Locustacarus buchneri ve Sphaerularia bombi genel prevalansı sırasıyla %7.55, %9.3, %11.62, %4.65 ve %10 oranında teşhis edilmiştir.

Ülkemiz, dünyada arıcılık faaliyetinin en yoğun yapıldığı birkaç ülkeden birisi olup, gezginci arıcılık faaliyetleride yoğun yapılmaktadır. Gezginci arıcılık ile arılar ve dolayısıyla muhtemel hastalıklar düzenli olarak ülke içinde taşınmaktadır. Arıcılığın en önemli problemlerin başında gelen arı hastalıkları ve zararlıları ile pestist kalıntılarını araştırılması için yapılan ulusal proje sonuçları göstermiştirki, Ülkemizde arı hastalıklarının oldukça yaygın olduğu ve bu hastalıklarla mücadele programının ulusal düzeyde yapılması durumunda hastalıklarla mücadelede başarı şansı artacaktır. Ayrıca polinasyonda bal arılarından sonra en önemli polinatör grubunu oluşturan Bombus arılarının kuluçka faaliyetlerinde bozulma ve hayat sikluslarında kısalmalar meydana getiren hastalıklarla mücadele programlarının bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.